Radyo; Eski Aşk

Fotoğraftaki gibi bir radyomuz vardı evde. Tıpkı böyle kocaman dişleri olan. Hatırladığım en net resim, babamın akşamları radyonun yanındaki koltuğa oturup istasyon aramasıydı. Cızır cızır sesler arasından istediği istasyonu bulmaya çalışırken itinayla, çok yavaş hareket eden elini izlerdim. Yabancı dilde yayın yapan bir yer arıyordu muhtemelen.

Hatırladığım görüntü bu. Seslere gelince… İlk aklıma gelen Zeki Müren’in gülümseyen sesinden duyduğum “Gözünüz yolda kulağınız bende olsun” cümlesi. Şoförlere seslenen bir programdı. Sonra Erol Büyükburç’un yanılmıyorsam salı akşamları yayımlanan programı.

Yıllar biraz daha ilerleyince, iki kadının; Günseli Akol ve sonra benim de hocam olan Filiz Ercan’ın diğer tüm kadınlara hitaben hazırlayıp sunduğu “Kadın Dünyası” adlı program. O kadar doğal konuşurlardı ki yumuşacık sesleri hâlâ zihnimde. Köydeki kadının sorunlarını dinlettiler bana ilkokul çağımda. Arkası Yarın ile peş peşe yayımlanırdı. Arkası Yarın ise şimdiki dizi çılgınlığı gibiydi. Ne olduğunu hiç anlamadığımız efektör sözcüğü Korkmaz Çakar ve Ertuğrul İmer ile kazınmıştı beynimize.

Ablam spiker oldu sonra, böylece daha da yakınlaştım TRT’ye. Onu almak için bir akşam Ankara’da Radyoevine gittiğimizde yayını bitirmiş dışarı çıkan Şebnem Savaşçı’yı gördüm uzaktan. Radyodan sesini duyduğum birini ilk kez gördüm. Sonradan öğretmenim olacağını bilmeden. Yavuz Aydar ile birlikte sundukları Stüdyo FM’i kim hatırlamaz. Hâlâ yayınlanıyor, tam 39 yıldır. Ama artık TRT radyolarında değil, NTV Radyoda.

Ben bu aileyi bir yerinde yakaladım. Henüz üniversite öğrencisiyken, 1984 yılında işe başladım. Hem de Ankara Radyosunda. Orası aslında evdir, Radyoevidir adı.

Radyo büyülüdür biliyor musunuz? İçinde küçük insanlar olduğu için değil. Teknoloji bu kadar ilerlemiş olmasına rağmen sırrı çözülemediği için. Gizemlidir radyo. İlk anonsu 90 yıl önce yapan Eşref Şefik’in sesindedir o gizem. Dinleyin, hissedin o gizemi.

Özeldir radyo. Karşısında değil, birlikte yatağınızın içindeyken, başucunuzdayken, kulağınızın içindeyken uyuya kaldığınız için.

Meslek hayatımın ilk 10 yılı o büyülü evde geçti. Çok değerli öğretmenlerim oldu, aynı zamanda arkadaşlarım. Aylin Özmenek, Şebnem Savaşçı, Mehpare Çelik, Bilgi Gökçeer. Onlar yüceltti beni. Bu isimler radyocu olanlar. Diğerlerini Sevim Canbaz, Halit Kıvanç ve Ejder Akışık’ı da anmam gerek. Çok değerli yayınlar sundum özel kalemlerden, özel beyinlerden çıkan, kendimi de katmayı unutmadan. Tabii ki televizyonu, haberciliği de sevdim ama anlarsınız ya ilk aşk. Eski aşk… O büyülü dünyada bir ses olmak çok hoşuma gitti. Zorluğu hoşuma gitti. Zordur insanları sadece sesinizle çekmek, sesinizle inandırmak, sesinizle kendinizi sevdirmek.

E, kutlamak lazım 6 Mayıs günü 90 yaşı deviren eski aşkımızı. Aslında kutlamalar çoktan başladı. İzmir Gündoğdu Meydanı’nda ve Bursa’da Radyo Günleri düzenlendi. 7 Mayıs’a kadar sürecek. TRT Radyoları, özel radyolar ve bazı yabancı ülke radyoları var bu etkinlikte. Konser dinlemek, karaoke yapmak, küçük bir diksiyon eğitimi almak ve hatta Radyo Tiyatrosunda oyunculuğumu göstermek istiyorum diyenler bu etkinliğe katılabilir.

Radyomuzun ülkemizdeki doksanıncı yaşı kutlu olsun, radyomuz hep açık kalsın.

Etiketler:,
Video'yu Beğendiniz mi?
"Hayır Teşekkürler. Lütfen pencereyi kapat"