D E R S L E R

Artikülasyon (Boğumlanma - Anlaşılırlık) / Ünsüz Sesler

Artikülasyon (Boğumlanma – Anlaşılırlık) / Ünsüz Sesler

Bir önceki derste konuşmanın anlaşılır olmasında bir engel oluşturan ağız tembelliğini gidermek için çalışmalar yaptık ve tembel, çalışmayan konuşma organlarının ünsüz sesleri doğru biçimlendiremeyeceğini vurguladık.

Bu bölümde de yaptığımız çalışmalarla artık tembellikten kurtulmuş konuşma organlarımızla ünsüz sesleri doğru biçimlendirmeye çalışacağız.

Çünkü konuşmamızın anlaşılır olmasında aslolan ünlü değil, ünsüz seslerin iyi boğumlandırılmasıdır.

Her ünsüz ses çıkış noktalarının benzerlikleri açısından gruplandırıldı ve yine her birinin nasıl söyleneceği anlatılarak örneklere yer verildi.

Bu bölümdeki alıştırmaları yaparken dudak, dil ve çene hareketlerinizi her zamanki konuşmanızdan farklı olarak abartarak etkin kullanmaya çalışın.

Konuyla ilgili hecelerle ve tekerlemelerle çalışmak için  metinler ve seslendirmeler hemen aşağıda yer alıyor. Metinleri isterseniz bilgisayarınıza indirebilir ya da çıktılarını alabilirsiniz.

Tekerlemeleri acele etmeden, normal bir tempoda okumalısınız. Uyum sağladıktan ve iyi bir boğumlama
kazandıktan sonra
daha yüksek tempoda okuyabilirsiniz.
Bazı sözcüklerdeki “o” ve “a” harfinin üzerinde bulunan düzeltme işareti (^) yazım
kurallarına göre yanlış. Üzerinde bulunduğu sesin ince okunduğunu göstermek için bu çalışmada özellikle
kullanıldı. Örneğin; lakırdı, lale, lahana, reklam, Hollanda kelimelerinde gerçekte düzeltme işareti yok.
(:) = Yanına geldiği ünlüyü uzun okutur. Örneğin: vila:yet, vicdani:
ô = “o” sesinin ince okunacağını gösterir. Örneğin; lôkum
â = “a” sesinin ince okunacağını gösterir. Örneğin; lâhana

Çalışmalar

(KOLAY)
Böceklenen börekleri bölük bölük bölenler böbürlendiler.
Büyük büstü büklüm
büklüm büken Bünyanlı bücür büyücü bütün bütün büzüldü.
(ZOR)
Babaeskili babacan Bahri, Beberuhi Bedri ile bıyıksız bıçkıcı bıngıldak Bigalı bi:kes Ba:hir’in
bonbon bonmarşesine varmışlar, oradakilerin yüzlerine bön bön bakarak, büyülü büyük
buhurdanlığı buğulu buğulu boşaltıp bomboş bırakmışlar, sonra da bodrumda gözden
kaybolmuşlar.
(KOLAY)
Müflisten medet, müna:fıktan nasihat beklenmez.
Muhterem muhtarın Muşlu Muzaffer’le yaptığı mukavele muvakkat oldu.
(ZOR)
Marmara’daki Marmarisli mermerciler mermerciliği meslek edinmişler ama Mamak’taki
manyetizmacılar mamacılıkla marmelatçılığı meslek edinememişler.
Mehtapta melekleri mest eden meczup Ma:cit, mezarlıktaki mezarcıları Mevlevi’:nin
mevlidinde methetti.
(KOLAY)
Paşanın papağanı paparasını pepeme Peyker’in peştamalına püskürttü.
Pireli peyniri perhizli pireler tepelerse, pireli peynirler de pır pır perva:z ederler.
(ZOR)
Pınarbaşı’nın pimpirik pompacısı Pötürgeli Pazvantoğlu pusatçı, paskalyadan palaskasız
pisbıyık paskal Pasin, Pülümürlülere pulvarizatörün Türkçesini satmış. Pulvarizatörün Türkçesi
ne mi? Püskürteç!

(KOLAY)
Damdan geldim, dedem dedim demli çay istiyor.
Dilber dilbaz dindar Dila:ver’e dilbaz diyerek dikişlerini dikti.
(ZOR)
Dört derya:nın deresini dört dergâ:hın derbendine devrederlerse dört derya:dan dört dert,
dört dergâhtan dört dev çıkar.
Dadaylı dayımın Dodurgalı düdük delisi dedesi diline doladığı debdebeli dedim dedisiyle
dırdırını dilinden düşürüp de bir kez olsun doya doya Düden diyemeden, Düden’in dallara
doldurduğu doyumlu yemişlerden doyasıya yiyemeden da:r-ı dünyadan göçüp gitti.
(KOLAY)
Tütün tüttürmez, tatlı tattırmaz.
Tatar tepsici tıknaz titiz Tosun, tömbekici tulumbacıyla tütün tüttürdü.
(ZOR)
Tahrilli ve talihli tentürdiyotçu tetik Tahir’le tahterevallici tekinsiz Tevfik’in talimhanede ters
türs konuşarak ter ter tepinip tir tir titremeleri, Turhallı tombul Turgut’u tıpış tıpış Tosbağa
sokaktaki tönbekiciye doğru yürüttü.
(KOLAY)
Niğdeli Nihat’la nişanlı Nigar, nispetsiz Nilüfer’e nihayetsiz nikâh ninnisi söyledi.
Nüfuzlu nüktedan nüma:yişçinin numu:nelik nükteleri nüksetti.
(ZOR)
Nobran Na:dir’in Nallıhan’da na:neruhu, nalın, na:renciye, nergis alıp sattığı, namlı Nesrin’e de
na:zikâne nazım, nesir, nesep, nesiç, nemelazımcılık, neza:ket, nikelaj, nüans, nümayiş, nutuk,
Noel, nöbetşekeri üzerine nutuk attığı söyleniyor.

(KOLAY)
Vanlı valinin valizindeki vazoları vantuzlayan vahşi: vatman valizi vapura verdi.
Venedik’te veba
:dan vefa:t eden Vedat’ın veresiyesi vekâ:letteki vekilharçları velveleye verdi.
(ZOR)
Vırvırcı Vedia ile vıdı vıdıcı Veli, veli:nimetleri vatman Va:hit’e vilâ:yette veda edip Vefa’ya
doğru vaveylasız, velevasız velespitle volta vururlarken voleybolcu vatran virtüöz Vicda
:ni: ve
Vi
:ranşehirli vatansever viyolonselist Vecibe ile karşılaştılar.
(KOLAY)
Farfara felfelek fırıl fırıl fileli folluğu fötr fuarında füzenledi.
Felemenkte Felemenklerin Felemenkçe mi konuştuklarını düşüne düşüne fertiği çektiler.
(ZOR)
Fermanlı fabrikatör farmason Fuat; filden, fiilden, fısıltıdan, fosilden, flütten, filitten, fötrden
fellik fellik kaçar.
Farfaracı Fikriye ile favorili fasa fiso Fahri, Fatsalı Fatma’yı görünce, fesleğenci feylesof
Feyyaz’ı, fındıkçı Ferhunde’yi anımsayarak fevera
:n ettiler.

(KOLAY)
Conkbayırlı coğrafyacının coğrafyaya coşkusu Coşkun’u coşum coşum coşturdu.
Cumbalak curacılar Cuma, Cumartesi cumbada cura ile curcuna çaldılar.
(ZOR)
Cemil, Cemile, Cemal; Cuma:ları cüce cila:cı Ca:nip’in cicili bicili cumbalı ciltevinde cümbür
cemaat cacıklı civcivle cücüklü cacık yerler. Sonra da ceset cilalayan Cebecili cingöz
coğrafyacının cici ciciannesinin cırcır böceğini dinlerler.
(KOLAY)
Çekirgeden çelimsiz çilli Çetin, çelik çekiççisinin çek çek arabasını çekti.
Çimentodan çirkin çipil çini çiçekçi, çilli çilekâr çingeneye çifte attı.
(ZOR)
Çatalca’da topal çoban çatal yapar çatal satar. Nesi için Çatalca’da topal çoban çatal yapar çatal
satar? Kârı için Çatalca’da topal çoban çatal yapar çatal satar.
Çapakçurlu çapaçul çarkçıbaşı çaylak Zülküf, Çatalcalı çakmakçı çivit Ca:hit’e “Behey çaçabalığı,
çepiç, çerçi, çakaloz, çayır horozu, çöpçatan, çurçur, çirişotu” demiş.

(KOLAY)
Geçimsiz gelin Geyve’den gelinliğindeki gerdanlığı getirtti.
Getirince él getirir, yel getirir, sel getirir; götürünce él götürür, yel götürür, sel götürür.
(ZOR)
Geçen gece Gemerek’ten Gediz’e gelen Gebzeli gezginci gizemcilerden gitarist General Genzel,
gençlere, gerçekdışılıkla gerçeklik dışı ilişkiler arasında ne gibi bir geçerlilik gerçekliği olduğunu
sordu.
Güneyli girgin gammaz Ga:lip, Gavurdağı’nda güpegündüz galeya:na gelmiş de Gülgiloğlu
Gaziantepli Gazup gazinocuyu Gölköylü garip gitaristle birlikte Gümüşha:ne’ye göndermiş.
(KOLAY)
Şu karşıda kara kuru kavak. Karardın mı ey kara kuru kavak, sarardın mı ey kara kuru kavak?
(ZOR)
Bir tarlaya kemeken ekmişler. İki kürkü yırtık kel, kör, kirli, körpe kirpi dadanmış. Biri kürkü
yırtık erkek kel, kör, kirli, körpe kirpi, öteki kürkü yırtık dişi kel, kör, kirli, körpe kirpi. Kürkü
yırtık erkek kel, kör, kirli, körpe kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık dişi kel, kör, kirli, körpe
kirpinin kürküne mi eklemeli, yoksa kürkü yırtık dişi kel, kör, kirli, körpe kirpinin yırtık kürkünü,
kürkü yırtık erkek kel, kör, kirli, körpe kirpinin kürküne mi eklemeli?
Karaburunlu kabadayı Kadir, kafa kâğıdını Kadirlili kadirbilmez kapkaççı Ka:sım ile Ka:hire’deki
Kalecikliler kahvehanesinde kalamarla kâ:furu satan kaparozcu Kuzguncuklu kozmonot
Kâ:zım’a kaptırmış.
Kâ:ni’nin kafası Kâ:bil’i ka:bil değil kabu:l etmez.
(KOLAY)
Yakası yağlı Yaşar, yanağının yanındaki yakasından yanlış yazılmış yaldızlı yazının yaş yazısını
çıkardı.
(ZOR)
Yalancıoğlu yalıncık Yayla Dağı’nın yahnisini yağsız yiyebilirse de Yayla Dağı’nın yağlı
yoğurdundan, Yüksekova’nın yusyumru yumurta yumurtlayan tavuklarından, bir de Yörük
ayranıyla yufkasından asla vazgeçemez.

(KOLAY)
Az kaz, uz kaz, boyunca kaz.
Saza sazla, söze sözle muka:bele etmek gerek.
Zonguldaklı zorba zoolog zokayı zorlamaktan zonk zonk zonkladı.
Zararlı zarif Za:hit zamkçı zavallı Zamir’e zambaklarla za:limlik etti.
(ZOR)
Zonguldaklı Zaloğlu Zöhre’nin kızı Zühal, zibidi Zeki’yi ziya:fette zilzurna görünce zıvanadan
çıkmış; “Beri bak zibidi Zeki demiş, sen zevç değil za:hiren za:hireci, za:lim, zevzek, zikzaklı,
züğürt, züppe, zırtapozun, zerzevatın ve de zirzopun tekisin!”
(KOLAY)
Siyah sineklerle sivrisinekler sihirli sinemada sivilceli sivil sipa:hileri sinirlendirdiler.
Sözlerini sözlükten söyleyen Söğütlü Sökmen, söylevindeki sözleri sönük sönük söyledi.
(ZOR)
Seli:miye’de sekiz bin sekiz yüz seksen sekiz semerli semiz semerci, seçkin semerlerini sedefçi
Sefer’e bir seferde senetsiz sepetsiz verdi.
Sason’un susuz sazlıklarında sadece soğanla sarımsak yetişebileceğini söyleyen Samsunlu
sebzecilerin sözüne sizler de sessizce ve sezgilerinize sığınarak inanabilirsiniz.

(KOLAY)

Japon jeolog jiletli jurnalciyi jüriye jurnalledi.

(ZOR)
Jurnalci Jale ile jeneratör Müjgân Japonya’dan jilet, jant, jet, jeton, jambon, jelatin, jartiyer,
jarse, japongülü getirdiler.
(KOLAY)
Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi, ortadaki boş su şişesi.
Şom ağızlı şoför şosede şaklabanlık yapıyor.
(ZOR)
Şavşatlı Şaban, Şarkışlalı şipşakçı Şekip bir de şıpsevdi Şehime Şişhane’den şeytankuşu mu,
şömine maşası mı, masa şemsiyesi mi, şason mu şezlong mu ne, bir şeyler almaya gitmişler.

(KOLAY)
Lôsyoncu lôrt lôkomotifin lôş lôkantasında lôkumcunun lôkmalarını lôkma lôkma yuttu.
Lügatli Lütfi lütfen lügatini lütfetti.
Lüpçüler! Lütfen lüzumlu lüzumsuz lâkırdıları bırakın da lüferlerinizi yiyin, lülelerinizi tüttürün.
(ZOR)
Lalelili belalı Leyla ile tabelâlı Lüleci Lâle, bir de Lüleburgazlı Lalapaşagilin iliksiz, löpür löpür
ti:feci lâtif lâti:fesinin halasının lalasına: “Hala, halhallı ha:li ile illâllah halli hala ve ha:li
halıları, sonra da Bolulu lüzumlu Lütfullah ve la:kerda, halatlı laterna, lâhana, likidasyon,
lûmbago, lôkomobil, lâ:yıkıyla lâ:yıklık konuları üzerinde didişip duracağınıza; lütfen
lâfebeliğini, lâubaliliği, lalalığı, halalığı, halhallığı, lâ
klâkçılığı, langır lungur lâfçılığı bırakın da
lizôllenmiş lôş lôkantanın lôcasında lôp lôp lôhusa lâ:tilôkumu yemeye, lıkır lıkır leylâklı limon
likörü içmeye gelin!” demiş.

(KOLAY)
Reşit’le Reşat reklâmda reka:beti, reka:betten reza:let raddesine getirdiler.
Rüzgâra tüküren kendi yüzüne tükürür.
(ZOR)
Ramazanda Rizeli Remzi, rüküş Rümeysa:’ya rastlamış da: “Römorkör, riziko, rokoko,
Ru:hülkudüs, rüzgârgülü, rıh, zırh, rehabilitasyon, rızk, rot, rop, rint, ring, ray, radyoaktivite ve
Rab nedir?” diye sormuş.

Havzalı Ha:di hancı Haydar’a hasedinden hastanedeki hassas halkı haykıra haykıra
havalandırdı.
Hahamhanede hamambaşı, hahamı homur homur homurdanır görünce, hemencecik
heyecanlandı, hızlandı, hoşnutsuz, hırçın hırçın giderken birden bire karşısında beliriveren
Hôllândalı Helga’ya: “Hah tamam! Haydi, hohla, hemen hoh de bakayım!” dedi.

ARTİKÜLASYON ÇALIŞMALARI / HECELER


Bu çalışma, sesleri daha doğru biçimlendirmenize yardımcı olacak ve boğumlamanızı
geliştirecektir. Diyafram nefesi kullanarak, acele etmeden, normal bir tempoda
okumalısınız. Uyum sağladıktan ve iyi bir boğumlama kazandıktan sonra daha yüksek
tempoda okuyabilirsiniz. Ünsüz seslerin yan yana geldiği son satırlardaki heceler dilimize
yerleşen bu tür sözcükleri söylemenizi kolaylaştıracaktır. Bu hecelerde iki ünsüzün arasına
ünlü sıkıştırmadan çalışmalısınız. Ayrıca gördüğünüz harfleri seslendirmeye dikkat edin.
Örneğin; “ı” yerine i”, “o” yerine “ö” sesi seslendirmeyin.
bip bep bap bop bup böp büp bıp
bir ber bar bor bur bör bür bır
biş beş baş boş buş böş büş bış
biç beç baç boç buç böç büç bıç
biz bez baz boz buz böz büz bız
bra brö bre bri bro brü bru brı
cip cep cap cop cup cöp cüp cıp
cil cel cal col cul cöl cül cıl
cik cek cak cok cuk cök cük cık
cir cer car cor cur cör cür cır
ciz cez caz coz cuz cöz cüz cız
cla clö cle cli clo clü clu clı
iç eç aç oç uç öç üç ıç
çip çep çap çop çup çöp çüp çıp
çit çet çat çot çut çöt çüt çıt
şiç şeç şaç şoç şuç şöç şüç şıç
piç peç paç poç puç pöç püç pıç
çta çtö çte çti çto çtö çtu çtı
dip dep dap dop dup döp düp dıp
dik dek dak dok duk dök dük dık
dil del dal dol dul döl dül l
din den dan don dun dön dün dın
diz dez daz doz duz döz düz dız
dra drö dre dri dro drü dru drı
fif fef faf fof fuf föf füf fıf
fir fer far for fur för für fır
fit fet fat fot fut föt füt fıt
fip fep fap fop fup föp füp fıp
ifi efe afa ofo ufu öfö üfü ıfı
fta ftö fte fti fto ftü ftu ftı
gik gek gak gok guk gök gük gık
gip gep gap gop gup göp güp gıp
gif gef gaf gof guf göf güf gıf
gil gel gal gol gul göl gül gıl
gir ger gar gor gur gör gür gır
giz gez gaz goz guz göz güz gız
gza gzö gze gzi gzo gzü gzu gzı
hih heh hah hoh huh höh hüh hıh
hip hep hap hop hup höp hüp hıp
hit het hat hot hut höt hüt hıt
hil hel hal hol hul höl hül hıl
hir her har hor hur hör hür hır
hiz hez haz hoz huz höz hüz hız
hla hlö hle hli hlo hlü hlu hlı
jij jej jaj joj juj jöj jüj jıj
jir jer jar jor jur jör jür jır
jil jel jal jol jul jöl jül jıl
jip jep jap jop jup jöp jüp jıp
jis jes jas jos jus jös jüs jıs
jra jrö jre jri jro jrü jru jrı
kir

ker
kez
kef
kek
kert
kar
kaz
kaf
kak
kart
kâr



kor
koz
kof
kok
kort
kur
kuz
kuf
kuk
kurt
kör
köz
köf
kök
kört
kür
küz
küf
kük
kürt
kesp kasp – kosp kusp kösp küsp
ksö kse ksi kso ksü ksu

kır
kiz z
kif
f
kik
k
kirt
rt
kisp
sp
ksa
ksı
lil

lel
ler
lep
let
lem
lez
lrö
lal
lar
lap
lat
lam
laz
lre
lâl
lâr
lâp
lât
lâm
lâz
lol
lor
lop
lot
lom
loz
lri
lôl
lôr
lôp
lôt
lôm
lôz
lro
lul
lur
lup
lut
lum
luz
lrü
lûl
lûr
lûp
lût
lûm
lûz
lru

löl lül l
lir lör lür
lır
lip löp lüp lıp
lit löt lüt lıt
lim löm lüm lım
liz löz lüz lız
lra lrı
mip mep map mop mup möp müp mıp
mir

mer
mel
mar
mal
mor
mol
mur
mul
mör
möl
mür
mül
mır
mıl
men man mon mun mön mün mın
mem mam mom mum möm müm mım
meş
mrö
maş
mre
moş
mri
muş
mro
möş
mrü
müş
mru
mış
mrı

mil min mim miş mra
nip nep nap nop nup nöp nüp nıp
nil nel nal nol nul nöl nül nıl
nir ner nar nor nur nör nür nır
nim nem nam nom num nöm nüm nım
nin nen nan non nun nön nün nın
niz nez naz noz nuz nöz nüz nız
nta ntö nte nti nto ntü ntu ntı
pip pep pap pop pup pöp püp pıp
pil pel pal pol pul pöl pül pıl
pir per par por pur pör pür pır
pit pet pat pot put pöt püt pıt
pim pem pam pom pum pöm püm pım
pis pes pas pos pus pös püs pıs
psa psö pse psi pso psü psu psı
ir er ar or ur ör ür ır
rir rer rar ror rur rör rür rır
tir ter tar tor tur tör tür tır
zir zer zar zor zur zör zür zır
fri fre fra fro fru frö frü frı
gri gre gra gro gru grö grü grı
şrar şrör şrer şrir şror şrür şrur şrır
sil sel sal sol sul söl sül sıl
sir ser sar sor sur sör sür sır
sis ses sas sos sus sös süs sıs
siş seş saş soş suş söş süş sış
isi ese asa oso usu ösö üsü ısı
spi spe spa spo spu spö spü spı
smi sme sma smo smu smö smü smı
şir şer şar şor şur şör şür şır
şis şes şas şos şus şös şüs şıs
şik şek şak şok şuk şök şük şık
şiz şez şaz şoz şuz şöz şüz şız
şip şep şap şo
p şup şöp şüp şıp
ş
ta ştö şte şti şto ştü ştu ştı
ştra ştrö ştre ştri ştro şt
ştru ştrı
tik tek tak tok tuk tök tük tık
tir ter tar tor tur tör tür tır
tit tet tat tot tut töt tüt tıt
tis tes tas tos tus tös tüs tıs
tiş teş taş toş tuş töş tüş tış
tip tep tap top tup töp tüp tıp
tsa tsö tse tsi tso tsü tsu tsı
viv vev vav vov vuv vöv vüv vıv
vil vel val vol vul völ vül vıl
vir ver var vor vur vör vür vır
vis ves vas vos vus vös vüs vıs
vin ven van von vun vön vün vın
viz vez vaz voz vuz vöz vüz vız
vras vrös vres vris vros vrüs vrus vrıs
yiy yey yay yoy yuy yöy yüy yıy
yir yer yar yor yur yör yür yır
yis yes yas yos yus yös yüs yıs
yip yep yap yop yup yöp yüp yıp
yit yet yat yot yut yöt yüt yıt
yiz yez yaz yoz yuz yöz yüz yız
ysa ysö yse ysi yso ysü ysu ysı
zip zep zap zop zup zöp züp zıp
zil zel zal zol zul zöl zül zıl
ziç zeç zaç zoç zuç zöç züç ç
zir zer zar zor zur zör zür
zır
izi eze aza ozo uzu özö üzü ızı
ziz zez zaz zoz zuz zöz züz zız
arz örz erz irz orz ürz urz ırz

KARIŞIK ÜNSÜZLER


B-P
Bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirlerine bağlayıp perlepe berberi bastıbacak Bedri ile
beraber Bursa pazarına parasız giden bu paytak budala, babası topal Badi’den biberli bir
papara yedi
.
C, D-T
Ocak kıvılcımlandırıcılarından mısın, kapı gıcırdatıcılarından mısın? Ne ocak
kıvılcımlandırıcılardanım, ne de kapı gıcırdatıcılarındanım.
G-K
Galata kulesi kapısı karşısındaki kurukahvecinin gıgısı çıkık, dişi kırık, kurbağa kafalı,
karakoncolos kalfası Hakkı, karışıklığa getirip kahveye kavruk kakule kırığı kattı.
Ş – Z
Sizin damda var beş boz başlı beş boz ördek, bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek. Sizin
damdaki beş boz başlı beş boz ördek, bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe: “Siz de
bizcileyin beş boz başlı beş boz ördek misiniz?” demiş.
L – D – N
Elâlem bir aladana aldı aladanalandı da biz bir aladana alıp aladanalanamadık.
T – Ç – S
Üstü üç taşlı taç saplı üç tunç tası çaldıran mı çabuk çıldırır, yoksa iç içe yüz ton saç kaplı çanı
kaldıran mı çabuk çıldırır?
T – K
Al bu takatukaları takatukacıya takatukalatmaya götür. Takatukacı takatukaları
takatukalamam derse, takatukacıdan takatukaları takatukalatmadan al da gel.
D – L- T – R – K
Şu karşıda bir dal, dalda bir kartal; dal sarkar, kartal kalkar; kartal kalkar, dal sarkar. Dal kalkar,
kartal sarkar, kantar tartar.
S – T
Sedat Tınaz’ın tasası, suratsız teyzesine rastlayan, set üstünde sırtını zerzevat sepetinin pis
tepesine sürten Sezen’in sıska sülük tazısını tuz tortusu tütsüsüne tutmasıydı.
S – Ş – Z
Issız Sivrihisar’ın sarsıntısız şosesi üstünde zırıltısız bir yaz köşesi seçip, sazsız, cazsız ve susuz,
içkisiz, sırf sosişonla işsiz bir yaz sürmek isteyişimizin sırrını sezişinize serzenişsizce sustum.