Konuşmamızı iyileştirmek istiyorsak önce doğru nefes almayı öğrenmeliyiz. Doğru nefes açacak güzel konuşmanın kapılarını çünkü. Bu bölümün ilk konusu doğru nefes.

Nefesin ardından onunla birlikte güzelleşen, yerine oturan ses ile iyi bir konuşma sesinin nasıl olması gerektiği anlatılıyor.

Ve bir konuşmanın iyi olabilmesi için belki de en gerekli özellik; anlaşılırlık yine bu başlık altında. Konuşmanın anlaşılır olması önemli. Ağzın kapandığı, bazı seslerin yutulduğu sözcüklerin anlaşılmadığı bir konuşma anlaşılır değildir. Ya da günümüzde çok rastlanan, ağız fazlasıyla açıldığı için yayvanlaşan bir konuşma da öyle. Konuşma organlarını etkin kullanma ve iyi bir konuşma için belki de en gerekli özellik; anlaşılırlık; bir diksiyon terimi olarak artikülasyon yine bu başlık altında.

Bu kategori dört bölümden oluşmaktadır.

1. Nefes

NEFES

Nefes konuşmanın ilk adımı. Konuşmamızın kulağa hoş gelir ve dinlenir olması için kullandığımız nefesin doğru alınması, doğru verilmesi gerekli. Nefes, kullandığımız sesi doğrudan etkileyen bir unsur. Doğru kullanılan bir nefes güçlü, rahat işitilebilen sesle konuşmamıza, konuşmanın içeriğine uygun, gerekli yerlerde, anlamı destekleyici duraklamalar yapmamıza, düşünce ve duygularımızı doğru iletmeye yarayan vurgulama ve tonlama yapmamıza yardımcı olur. Doğru nefes ayrıca sözcükleri oluşturan seslerin iyi boğumlanmasını ve konuşmamızın anlaşılır olması…
Devamı için tıklayın.

Nefes konuşmanın ilk adımı. Konuşmamızın kulağa hoş gelir ve dinlenir olması için kullandığımız nefesin doğru alınması, doğru verilmesi gerekli. Nefes, kullandığımız sesi doğrudan etkileyen bir unsur. Doğru kullanılan bir nefes güçlü, rahat işitilebilen sesle konuşmamıza, konuşmanın içeriğine uygun, gerekli yerlerde, anlamı destekleyici duraklamalar yapmamıza, düşünce ve duygularımızı doğru iletmeye yarayan vurgulama ve tonlama….

Daha fazlası için tıklayın

Önce diyaframımızı keşfedelim. Yere sırt üstü yatın. Bu pozisyonda yatarken, aldığımız nefes    sadece diyafram nefesidir. Kaslarınızı sıkmamaya, rahat olmaya çalışın.

Bir elinizi kaburgalarınızın hemen altına koyun ve burnunuzdan nefes alıp ağzınızdan vermeye başlayın. Nefes alışverişin…..

Devamı için tıklayın

Dik oturalım. Ayaklarınız yere tam bassın.

Önce diyaframını henüz keşfedememiş olanlar için şunu yapalım. Sandalyenin ucuna kadar gelin. Bacaklarınızı açın. Kollarınızı dirseklerinizden birleştirin. Öne eğilin ve kollarınızı bacaklarınızın arası….

Devamı için tıklayın

Şimdi ayakta ya da oturarak çalışabilirsiniz. Bu bölümdeki çalışmaları birden fazla sayıda yapmanız yararlı olacaktır.
Nefes verirken ses çıkarmaya başlayalım. Bu iş için en elverişli ses “a”.
Burnunuzdan derin bir nefes alın. Nefesinizi yavaş yavaş verirken …
Aaaaaaa
Bu alıştırmayı yaparken bağırmamaya çalışın. Ama sesiniz çok cılız, duyulmay..

Devamı için tıklayın

2. Ses

SES

Konuşma sesi nasıl olmalı? Öncelikle işitilebilir olmalı. Cılız, gücünü geliştirememiş bir ses dinleyici çekmez. Ses canlı olmalı, dinleyicide ilgi uyandırmalı. Seste titreme olmamalı. Bu sorun çoğunlukla nefes yetersizliğinden kaynaklansa da kendine güvensizliğin de bir sonucu olabilir. Sesimiz ne çok tiz ne de pes olmalı. Tiz ses kulak tırmalar, tekdüzedir. Pes ses boğuktur. Gırtlak kullanarak çıkarılan ses ise hiç kullanılmamalı. Bu ses metaliktir, yine tekdüzedir ve konuşan, dinleyen açısından yorucu ve sıkıcıdır. Aynı şekilde burundan duyulan nazal ses de istenen bir ses de….

Devamı için tıklayın

Diyafram nefesi, sesinizi doğru ve etkili kullanma için sizi hazırladı. Aldığımız nefes ne kadar güçlü olursa sesimiz de o kadar güçlü, şiddeti yüksek olur. Ses şiddeti derken nefesin verdiği güçle sesin ulaşabileceği şiddetten söz ediyorum. Aksi, bağırarak konuşmak olur ki bu da istenen bir tarz değildir.Bu konuşma biçimi kısa süre içinde hem sizi hem de din…..

Daha fazlası için tıklayın

Önce kendi sesimizle tanışalım, onu daha yakından duyalım. Evinizde iki duvarın birleştiği köşeye geçip duvara yaklaşabilirsiniz. Ya da burada yapacağımız gibi, iki elinizi birleştirerek yüzünüze yaklaştırabilirsiniz.
Fısıldayarak;
“Bugün işe gitm…..

Devamı için tıklayın

Tiz ve keskin bir ses ile konuşuyorsanız şu çalışmayı yapmalısınız. Güçlü bir diyafram nefesiyle; “a” sesini çıkarın. Bağırmayın, fazla yüksek olmayan bir ses çıkarmaya çalışın. Kendinizi kasmayın. Uzun bir süre bu çalışmayı yaptıktan sonra hecelere geçin. Çalışma ilerledikçe hecelerin sonlar….

Devamı için tıklayın

3. Artikülasyon (Boğumlanma - Anlaşılırlık) / Ağız Tembelliği

ARTİKÜLASYON (BOĞUMLANMA – ANLAŞILIRLIK) / AĞIZ TEMBELLİĞİ

Boğumlama, sözcükleri oluşturan harflerin konuşma organları tarafından biçimlendirilip sese dönüştürülmesidir. Her sesin boğumlanma biçimi farklıdır. Bu biçimlenme noktalarında yapılan hatalar artikülasyon bozukluğuna yol açar, konuşma anlaşılır olmaktan uzaklaşır.

Eğer ağız yapımızda, çene, diş, damak, dudak gibi organlarınızda bir sorun yoksa anlaşılır bir konuşma yapmamız beklenir. Yapmıyorsak, sesleri boğumlandırmada, artikülasyonda bir sorunumu….

Devamı için tıklayın

Yazarken kullandığımız harfler sıra konuşmaya geldiğinde artık birer sestirler. Bundan böyle “sesleri doğru telaffuz etmek, sesleri doğru biçimlendirmek, sesleri doğru boğumlamak” olarak ifade edeceğimiz kavram, güzel ve diksiyon kurallarına uygun konuşmanın “artikülasyon” başlığını oluşturur.

Bütün bu adlandırmalardan anlamamız gereken konuşmanın anla…..

Daha fazlası için tıklayın

Bu bölümde ağız tembelliğinden kurtulmak için çene, dil ve dudaklarımızı çalıştıran hareketler yapacağız.

Şimdi çenenizi mümkün olduğu kadar açın ve kapatın. Ancak fazla zorlamayın. Özellikle çenenizden bir ses gel…..

Devamı için tıklayın

4. Artikülasyon (Boğumlanma - Anlaşılırlık) / Ünsüz Sesler

ARTİKÜLASYON (BOĞUMLANMA – ANLAŞILIRLIK) / ÜNSÜZ SESLER

Bir önceki derste konuşmanın anlaşılır olmasında bir engel oluşturan ağız tembelliğini gidermek için çalışmalar yaptık ve tembel, çalışmayan konuşma organlarının ünsüz sesleri doğru biçimlendiremeyeceğini vurguladık.

Bu bölümde de yaptığımız çalışmalarla artık tembellikten kurtulmuş konuşma organlarımızla…..

Devamı için tıklayın

Bir önceki derste konuşmanın anlaşılır olmasında bir engel oluşturan ağız tembelliğini gidermek için çalışmalar yaptık ve tembel, çalışmayan konuşma organlarının ünsüz sesleri doğru biçimlendiremeyeceğini vurgu…..

Daha fazlası için tıklayın

Şimdiki ünsüzler, D – T –  N dil ucunun üst dişlerin köklerine dayanıp açılmasıyla seslendirilirler. Siz de çalışırken dilinizin bu hareketi yaptığının farkına varın ve doğruluğundan emin olun.

Hecelerin hemen ardından tekerleme…..

Devamı için tıklayın

Önce V – F ünsüzleri.

Bu iki ünsüz, üst dişlerin alt dudağın içine deyip sonra açılmasıyla söylenir. Yine kontrollü konuşarak dudaklarınızın bu hareketi yaptığından emin olun. Hecelerden sonra yine tekerleme….

Devamı için tıklayın

Sırada G – K ve Y sesleri var.

G – K ünsüzleri iki farklı noktadan boğumlanır. İnce ünlülerle söylendiğinde dilin sırtı damağın ön kısmını, kalın ünlülerle söylendiğinde damağın arka kısmını kapatır. Böylece ya damağın arka ya da ön kısmında boğumlanır.

Örneğin “gar” kelimesinde kalın ünlü olan “a” ile söylenişi, “gâh” kelimesindeki ince “a” ile söylenişi birbirinden fark…

Devamı için tıklayın

Şimdi söylenişleri birbirine yakın bir başka ünlü çiftine geçiyoruz.

Her ikisinde de dişler birbirine yaklaşır, dilin ucu alt dişlere yaklaşır.

Hecelerden sonra tekerlemelerle çalışın.

Z-S

za

Devamı için tıklayın

L ünsüzü ünsüzündeyiz. O da iki farklı noktadan boğumlanır. Birinde dil ucu damağın ön kısmına değer ve ortası aşağıya doğru çukurlaşır. Diğerinde dilin ucu damağın biraz daha gerisine değer ve dil yükselerek damağa değer. İlk söylenişi ince ünlüler için, ikinci söylenişi kalın ünlüler içindir. Bu ikinci söyleniş dilimize yabancı kökenli sözcüklerle girmiştir ve kullanı…

Devamı için tıklayın

R sesindeyiz. Bu sesin söylenişinde dil kenarı arka dişlerden başlayarak üst diş köklerine değer, dil ucu ise ön üst dişlere yaklaşır ve oluşan kanalda titrer. Bu titreme yeteri kadar yapılamazsa r sesi doğru duyulamaz.

R sesini söyleyemeyenler için bu video yeterli değil. Bu kişiler ancak bir eğitmenle baş başa çalışırsa bu sorunun…

Devamı için tıklayın