D E R S L E R
Söyleyiş Özellikleri-Ğ
Ünlülerin Daralması
Ünlülerin Daralması – 2
S Ö Y L E Y İ Ş Ö Z E L L İ K L E R İ
“Yumuşak g” (ğ) ve “Ünlülerin Daralması” ilgili geniş anlatımlar yukarıdaki videoların altında yer alıyor.
Her iki konuyla ilgili çalışma metni ve seslendirmesi ise hemen altta.
Ç A L I Ş M A L A R
DARALAN ÜNLÜLER
Bu çalışmada eylem soylu sözcüklerde ünlü daralmasını bulacaksınız. Bu sözcükler kalın
yazıldı. Yazıldığı gibi değil, ünlü daralmasının ve diğer söyleyiş özelliklerinin kurallarını
yerine getirerek okumaya çalışın. Doğru söylenişler için metnin seslendirmesine
başvurabilirsiniz.
Öykü hayal kurmayı çok seven bir çocuktu. Hayalini kurduğu gibi bir hayat yaşayacağından
emindi. Öncelikle okulun en başarılı öğrencisi olacak ve okulunu en iyi dereceyle bitirecekti.
Hayallerini süsleyen meslek öğretmenlikti. Öğretmen olduktan sonra doğuya gidecekti.
Öğretmenlik yapacağı ilk okulun doğuda küçük bir köyde olacağını düşünüyordu. Orada
okumaya hevesli minik çocuklara harfleri öğretecek, okumanın değerini anlamalarını
sağlayacaktı. Sonra sayıların dünyasına götürecekti onları. Sayılardan yani matematikten
korkanlar olabileceğini düşünüyordu tabii ama onlara bu dersi sevdirmenin bir yolunu nasıl
olsa bulacağına inanıyordu. Öğrencilerini bilginin uçsuz bucaksız enginliğinde gezdirecek,
merak etmenin ve araştırmanın doyum olmaz zevkini aşılayacaktı. Küçük çocuklardaki
öğrenmenin zevkiyle parlayan gözlerin, kendisine yaşatacağı mutluluk paha biçilmez değerde
olacaktı kuşkusuz. Masallar anlatacaktı bir de onlara… Ama bu masalların çocukların yaşama
dair dersler çıkarabilecekleri türden olmasına özen gösterecekti. Onların görerek, yaşayarak
anlayabilmeleri için geziler, etkinlikler düzenleyecekti.
Ara sıra bu hayallerini gerçekleştiremeyebileceği düşüncesine de kapıldığı oluyordu. Ama
elinden geleni esirgemeyecek, bütün zorluklara göğüs gerecek ve hayallerini hayata
geçirmek için çok çaba harcayacak ve her yolu deneyecekti.
Bu çalışma “ğ” okunuşu ile ilgili. Özen göstermeniz gereken sözcükler kalın yazıldı. “ğ”
dışında diğer söyleyiş kurallarını da uygulamaya çalışın. Doğru söylenişler için metnin
seslendirmesine başvurabilirsiniz.
Dağcılar, bağcılar ve ağlak yağcılar, kağnının sağında ellerindeki çubukları eğemeden göz
seğirmesinden dolayı doğru yürüyemediler ve ağsız çukura düştüler. Öğütçü Doğan Ağabey
dağcılar, bağcılar ve ağlak yağcıların bağırışlarını duydu, yaptığı çağrı ile onları düştükleri
ağsız çukurdan çıkardı. Kuyruğuna ip düğümlediği kuğusuyla oradan geçen Sağır Çağatay
oğluna soğan doğratıyordu. Bu arada yağan yağmur öğretmen ve öğrencilerin eğitim,
öğretimini sekteye uğrattı. Köyün züğürt ağası eğer gömleğinin düğmesi kopmasaydı,
akşamki düğün için kıyafet değiştirmek zorunda kalmayacaktı. Mağaradaki yığınla oğlak ve
sığırcık döğüşerek uğultu çıkarıyorlardı. Ağustos ayında bile yağmur yağması hiç doğal
değildi. Ağzında ciğeri öğütemeyen züğürt ağanın bağırsakları ağrıdı, söğüt ağacına çıkıp
sağlığının yerine gelmesi için dua etti. Kelime dağarcığı sığ olan buluğ çağındaki kızı “Poğaça
pişirdim, gel ye, uğurlu gelir.” dedi. Diğer yandan sağanak yağış ağır ağır kesiliyordu.
Değneğine tutunarak aşağıya inen züğürt ağa “Bana bir kâğıt getir. “Yazı yazacağım.” dedi.
Buzağıyı sağan karısı, dağcılar, bağcılar ve ağlak yağcıları ne kadar yiğitmişsiniz diyerek yere
göğe sığdıramadı. Bu arada başını eğerek düğüne gelemeyeceğini belirten Sağır Çağatay
diğer köye ciğerli beğendi yemeye gideceğini söyledi. Züğürt ağa ve karısı, “dert değil, ben
de sana doğal buğday ekmeği pişireceğim” dedi.